Translate

5 Ocak 2013 Cumartesi

KİMYASALLARIN ZARARLARI

         


KİMYASALLARIN 26 SANİYEDE TÜM ORGANLARA GEÇTİĞİNİ BİLİYOR MUYDUNUZ?
KİMYASAL TEMİZLİK ÜRÜNLERİNİN DİĞER TESİR VE ETKİSİ DE ÇEVRE KİRLİLİĞİDİR. BU ÜRÜNLERİN İÇERİSİNDEKİ KİMYASALLARIN BAŞLICA ÖZELLİKLERİ BULUNDUKLARI YERDE Kİ OKSİJENİ TÜKETMEKTİR. OKSİJENSİZ YERDE HAYAT OLMAZ ! 1978 `DE MARMARA DENİZİNDE 126 BALIK ÇEŞİTİ VARKEN BUGÜN BU SAYI 25 ÇEŞİTE İNMİŞTİR. BU GİDİŞE SON VERİLMEZSE 2050 YILINA KADAR DENİZDEKİ CANLILARIN %98` İNİN YOK OLACAĞI TAHMİN EDİLMEKTEDİR.BUNLAR OXFORD BAŞTA OLMAK ÜZERE AMERİKA` DA Kİ ÜNİVERSİTELERİN AÇIKLADIKLARI RAPORLARDIR.






ciddi tehdit altındayız...Sağlığımızla oynanıyor...

Bir süredir adresini bu siteden aldığım cosmetics database yi incelemekteyim. İnceledikçede dehşete düşüyorum. Türkiye pazarında olan bütün saç ürünleri ya sınırda ya da tehlikeli...Bunlara Dove, Elseve, Pantene, elidor dahil...Seba med sınırda mesela...Kaliteli bildiğimiz pahalı ürünler kerastese, alterna, john frieda hepsi de sınırda yada tehlikeli...Ürünün özelliği arttıkça içindeki kimyasallar da artıyor ve ne yazıkki sıfır zararlı ürünblerin hiçbiri türkiye pazarına girmiyor. Malum 3. dünya ülkesiyiz ya dünyanın kozmetik çöplüğü olduk haberiniz olsun. Saçımız neden dökülüyor diye merak etmeyin işte bundan...Benim çevremde ben dahikl herkesin saçı dökülüyor, şampuanlar gözümüzü yakıyor, alerji yapıyor ve kanser vakaları artıyor neden ?...Çünkü Türk insanının hayatı çok ama çok ucuz...Bizde insandan bol ne var süreriz Avrupalının tuvalet bile temizlemediği ürünleri yüksek fiyattan türkiyeye köşeyi döneriz mantığı...Yazıktır bu ülkenin insanlarına...
Size ne önerebilirim ki kendim de kozmetik kullanan modern çalışan bir kadın olarak saçınızı yıkamayaın dişinizi fırçalamayın desem aslında daha sağlıklı olur....Ben kendi adıma mümkün olduğunca kozmetik tüketimimi azaltıp doğal ürün arayışına yöneleceğim...Birincil önlem olarak marketlerin kozmetik bölümlerinden uzak durun...Aldığınız ürünün içeriğine bakın SLS, ALS, Sles, Dimethicon, paraben, üre, benzoik asit, RENKLENDİRİCİLER CI 17200, CI 15510, CI 60730, CI 42053
DMDM HİDANTOİN
COCMIDE MEA
PARFÜM/KOKU
PROPİLEN GLİKOL
TETRASODYUM EDTA
COCAMIDOPROPYL BETAİN
SODYUM KLORÜR (Tuz)
bu maddelere dikkat edin...Edin diyorum ama tüm temizlik ürünlerinde, saç kremlerinde bunlar var...




www.ersag.com.tr sponsor no 508771




Detarjanın Zararları

Kullanım kolaylığı ve ucuz oluşu nedeni ile deterjanların canlılar üzerindeki zararlı etkilerini görmemezliğe gelinebilir mi ?

Sorunların farkında olmamamız, sorunların olmadığı anlamına mı geliyor ?
Bir yandan temizler iken diğer yandan kirletmek ne derecede doğru ?

Yüzeysel ve Şebeke sularında kaç mg./lt. deterjan olduğunu biliyor muyuz ?

Deterjanların deriye temasıyla derinin yağını aldığını ve kurumasıyla, çatlamasına ve hassas kişilerde dermatitlerin oluşumuna neden olduğunu biliyor musunuz ?

Giysilerden ve bulaşıklardan deterjanların uzaklaştırılması için ne kadar su kullanmamız gerektiğini biliyormusunuz ?

İyi durulanmamış çamaşırların ciltle allerjik reaksiyonlara, tahrişe ve dermatitlere neden olduğunu biliyormusunuz ?

Deterjanların toksik etkilerinden haberiniz var mı ?

Çeşitli evlerden, lokanta ve yemekhanelerden alınan deterjanla yıkanmış ve kullanılmaya hazır olan yemek kaplarında 0,199 - 0,663 mg./lt. deterjan saptandığını biliyor musunuz ?

Ya yine aynı çalışmada % 1`lik deterjanlı su ile yıkanan yemek kaplarından deterjanı uzaklaştırabilmek için, kabın cinsine göre 4-8 lt. su kullanmak gerektiğini ?

Deterjanla yıkanmış, iyi durulanmamış veya silinmemiş yemek kaplarından günde 75 mg. deterjan alındığını, bebeklerde bunun 250 mg.`a çıktığını ve gene günde 35 mg.`ın üstündeki dozların hayvanlarda iltihabı ve atrofik değişiklikler yaptığını biliyor musunuz ?
Günlük hayatta çok fazla miktarda kullanılan Nikotin asetatlı, deterjanların kanserojen etkisinin olabileceğini ? Ağız yolu ile 2,5 ml./kg. deterjan verilen tavşanlarda mide mukozasında petesial ülserasyon meydana geldiğini ?

Yukarıda sorularla belirtilmeye çalışılan zararları, hayvan tecrübeleri ile kanıtlanmış fakat insanlar için bazı noktalarda kesin bulgular saptanmamış olan deterjan üretim ve tüketimi için bazı ciddi önlemlerin alınmasının zamanı gelmiş ve hatta geçmiştir
Ersağla sağlıcakla

Antibakteriyel sabunlarda mikropları önlemek için kullanılan triklosan maddesinin kas fonksiyonlarını ve iskelet yapısını olumsuz etkilediği ortaya çıktı. Triklosanla ilgili bulgular büyük endişe yarattı.

Mikrop bulaşmasını önlemek veya azaltmak için özellikle antibakteriyel sabunlar, diş macunları, deodorantlar, tıraş losyonları ve kozmetiklere katılan ve sağlık üzerine pek çok olumsuz etkileri olan triklosanın kas ve iskelet fonksiyonlarını da olumsuz etkilediği ortaya çıktı. Proceedings of the National Academy of Sciences isimli tıp dergisinin son sayısında yayımlanan araştırmada, fare ve balıklar üzerinde triklosan maddesinin etkileri test edildi. Triklosana maruz bırakılan farelerde kalp fonksiyonlarında 20 dakika içinde yüzde 25 ve kol kavrama kuvvetinde 1 saat süreyle yüzde 18 azalma olduğu belirlendi.Araştırmayı yürüten UC Davis Veterinerlik Fakültesi profesörlerinden Isaac Pessah, “Triklosan neredeyse herkesin evinde bulunuyor. Her tarafa yayılmış durumda. Havyanlar üzerinde yapılan bu araştırma bu maddenin insanlar üzerinde de aynı etkiyi yapabileceğini kanıtlıyor” dedi.
KİMYASAL DETERJANLARI BIRAKMANIZIN İÇİN BİR SEBEP DAHA,SAĞLIĞINIZ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ...

Gerekçesi her ne olursa olsun, her mevsim çamaşırlarını içeride kurutanlara kötü haber! Çamaşırı içeride kuruturken atlanılan ayrıntılar, insan sağlığına ciddi oranda zarar veriyor.
Günümüz koşullarında hemen hemen herkesin deterjan kullandığına değinen Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Olcay Emel, konuyla ilgili açıklamalarda bulunuyor:
“Herkesin tercihi olan deterjanlar içinde bulunan kimyasal maddeler, suda çözünerek kirli çamaşırlarımızı temizler. Tabi ki, bu kimyasal atıklar yıkama işleminden sonra durulamaya rağmen çamaşırlarda bir miktar kalır. Kurutma işlemi esnasında su ile birlikte buharlaşarak bulunduğu atmosfere yayılarak kimyasal atık kirliliğine sebep olur. Bu nedenle çamaşırlarımızı kapalı ortam yerine açık havada kurutmak en doğru seçenektir.
Günümüz koşullarında şehir yaşamı ve dış ortamda çamaşır kurutma hiç gerçekçi değil hatta hayal bile. Bu nedenle çamaşır kuruttuğumuz odaların iyi havalandırılması bu ortamda yaşlı veya bebeklerin kalmaması ikinci bir öneri olabilir.







www.ersag.com.tr sponsor no 508771







Hangi kimyasallar hangi kanser için risk oluşturuyor? Bununla ilgili bir bilgi var mı?

Toksik kimyasalların başlıca gruplarını şöyle sıralayabiliriz:
Her gruptan böcek ilaçları
Toksik ağır metaller
Solventler
Bazı plastikler
Her gün yiyerek veya başka şekilde tükettiğimiz ve kullandığımız insan yapımı ürünlerde bulunan kimyasallar
Hayvansal ve bitkisel ürünlerde yoğunlaşan sentetik hormon ve steroidler ersagorganik.com
Bu konuda kontrol mekanizması, ne yazık ki, fevkalade yavaş çalışıyor. Örneğin¸ 1990’lı yıllarda ABD’de üretilen ve ticari amaç için kullanılan 60.000’den fazla kimyasal maddeden sadece ve sadece 300 civarındaki küçük bir bölümü kanser testinden geçirilebilmiştir. Test sonucunda ise bunların yarısından fazlasında kanserojen maddelere rastlanmıştır.
www.ersag.com.tr sponsor no 508771








Organik kozmetiğin aciliyeti

Kozmetikler, farkedilmeden insanların günlük bakım alışkanlıklarında önemli bir yer tutmaktadır. Ortalama bir kimse hergün en az birkaç kozmetik ürünü birden kullanmaktadır. Bunlar diş macunlarından başlayarak parfümler, makyaj malzemeleri, deodoranlar, sabunlar, saç bakım ürünleri, saç boyaları, traş köpükleri, cilt kremleri ve diğer bakım ürünleridir.

İnsanların çoğunluğu, bu ürünlerden kaynaklanan çok az problemle karşılaştığını düşünür. Ancak dermatologlar uzun süreli kullanımın hemen veya yıllar sonra da ortaya çıkan birçok iç ve dış hastalığa neden olabileceğini belirtmekteler.

Yüzlerce sabun, şampuan ve cilt kremi üreticisi ürün üzerindeki etiketlerde kendilerini doğal ve organik olarak tanımlamaktalar.

Bir nemlendirici krem organik kivi, organik çilek, organik aloe vera kullanılarak üretilmiş olabilir, ancak aynı krem üretim aşamasında onaylanmış organik kimyasallar listesinde yer almayan sentetiklerle formüle edilerek kullanıma sunulmuşsa bu ürün organik özelliğini kaybedecektir.

Kozmetik ürünlerde, amaçlanan etkiyi yaratacak sentetik hammaddeler ve sentetik katkı maddelerinin kullanılması raf ömrü vb. ticari endişeler de göz önüne alındığında artarak süregelmektedir.

Örneğin şampuan ve sabunlarda zengin köpük, temizlik kokusu ve uzun raf ömrü genellikle yüzey-aktif sentetik kimyasallar tarafından sağlanıyor. Kozmetik ürünlerde kullanılan nemlendiriciler çoğunlukla petrol türevi jelatin benzeri bir madde olan petrolatum gibi kimyasallar içeriyor, aynı kremlerde kullanılan ve cilde kadife gibi bir yumuşaklık veren silikon bazlı dimethicone gibi.

Bunlar, yağlayıcılar, nemlendiriciler, koruyucular, antioksidanlar, farmasatik ajanlar, polimerler, boya ve koku verici maddeler, karışımı homojenleştirici, koyulaştırıcı özellikleri olan ve yaklaşık % 80 i sentetik bazlı maddelerdir.

Bu tür sentetik kozmetik katkı maddelerinin bazılarının uzun süreli temas sonrasında astım, alerji, cilt döküntüleri ve cilt, meme, rahim ve yumurtalık kanseri riski oluşturduğu tesbit edildiği için bu konu son yıllarda tüm dünyada sağlık kuruluşları ve tüketici organları tarafından mercek altına alınmıştır.

Günümüzde gerçek organik bitki ve hammadde karışımları sertifikasyon ve diğer denetimlerden geçerek onaylanmaktadır.
Bebek ve insan sağlığına yan etkileri olmayan organik üretim teknikleri uygulanmış ürünlerin kullanımı çok önem kazanmıştır
                                                                           
KANSER YAPAN KİMYASALLAR
SABUN... VE SIVI SABUNLARDAKİ TEHLİKE


Vücuda direkt temas eden temizleme maddeleri içerisinde petrol türevi hammaddeler kullanılması Avrupa ülkelerinde yıllar önce ülkemizde ise TSE standartlarına bağlanarak birkaç yıl önce yasaklanmıştır.
Fakat ülkemizde halen sıvı sabunlara LABSA (Lineer alkil Benzen Sülfonik Asit ) ve muadili yasaklı ürünler katıldığı duyulmaktadır.
Bu nedenle sıvı sabun zararlarından kaçınmak için temizlik maddeleri alırken etiket üzerindeki üretim izin tarihlerine, TSE damgasına, Sağlık Bakanlığı izinlerine bakmakta büyük fayda vardır. En azından bu şekilde kendi yapabileceğimiz kontrolü gerçekleştirerek elimizden gelen gayreti göstermiş olabiliriz.
Ayrıca özellikle “sterisol” isimli dezenfektan içerikli sıvı sabunun, eldeki açık yaralara temas ettiğinde cilt kanseri riski taşıdığına ilişkin iddialar bulunmaktadır. Bu da sıvı sabun zararlımı sorumuza açıklayıcı bir yanıt olabilir.


Ankara Onkoloji Hastanesi’ne yapılan başvurularda son 4 yılda cilt kanseri hastalarının sayısının %90 lara varan oranlarda artması, sıvı sabun kullanımına ilişkin tereddütleri de artırmıştır.
Özellikle umuma açık yerlerdeki sıvı sabunların, daha ucuz maliyetli ürünlerden tercih edilmiş olmasından dolayı daha fazla risk taşıyabileceği düşünülmektedir.


sıvı sabunun kansorejenmi...???
sıvı sabun zararları sorularına cevap olacak şekilde, yukarıdaki açıklamalardan yola çıktığımızda; kesinlikle onaylı sıvı sabunları dışında sıvı sabunu kullanmamız gerektiği, ayrıca onaylı da olsa sıvı sabunlarına ihtiyatla yaklaşmamızın daha doğru olacağı sonucunu çıkarmaktadır...!!!

Ersağ temizlik ve kozmetik ürünlerinde hiç bir zararlı kimyasal bulunmamaktadır...
sağlıklı bir yaşam için Ersağ ürünlerini kullanıyoruz... serap menteşe

ÇAMAŞIR SUYUNUN ZARARLARI

Ev kadınları, çamaşır suyu, sıklıkla kullandığımız temizlik maddesidir. Çamaşır suyu bildiğiniz gibi, temizlik ve hijyen amacıyla kullanılan kimyasal maddedir. Çamaşırların yanı sıra ev temizliklerinde büyük yardımcılarımızdandır.. Ama yararından çok zararlarını bilip sağlığımızı korumalıyız.

İçinde kimyasal olarak klor bazlı ağartıcı, sodyum hipoklorit, sodyum hidroksit ve kokusu için parfüm bulunmaktadır. Zehirli bir maddedir. Bunu asla unutmayın.

Çamaşır deterjanlarında insan vücuduna zararlı da birçok kimyasal madde bulunuyor. Amonyak ve petrol türevi gibi… Bu kimyasal maddeler suda çözünmediği için çok zararlıdır. Kesinlikle cildinize

temas ettirmeyin kötü sonuçlar getirebilir.

— Gözler ve deriye dikkat edin. Kesinlikle göz ile temas ettirilmemelidir. Tahriş eder ve temas anında bol su ile yıkayın.

— Tuz ruhunu kesinlikle çamaşır suyuyla karıştırmayın zehirler.

— Birçok temizlik maddesinin karıştırılması zehirli gazların açığa çıkmasını sağlıyor ve ortamdaki oksijeni durduruyor. Bu durumda insanlar nefes alamaz hale gelir. Aşırı solumada solunum yolları ve akciğerde tahribata yol açar. Özellikle astım hastaları dikkat…

— Yanıcı ve patlayıcı maddelerden uzak tutulmalıdır.

— Çocukların ulaşamayacağı yerlere koyun ve çocuklardan uzak tutun.

— Zehirlenme anında hemen doktorunuza başvurun.

Hanımlar, çamaşır suyunu kullanırken çok dikkat edin.

ÇAMAŞIR SUYU ,OZON ,TUZ RUHU GİBİ KİMYASALLAR OLMADAN TEMİZLİK YAPMAK ORGANİK İÇERİKLİ ÜRÜNLERLE TANIŞMAK İÇİN BANA ULAŞIN!!!
























Hatice ŞARBAK                                                                                                                                                           SORU:Hangi kimyasallar hangi kanser için risk oluşturuyor? Bununla ilgili bir bilgi var mı?

CEVAP:Toksik kimyasalların başlıca gruplarını şöyle sıralayabiliriz:
Her gruptan böcek ilaçları
Toksik ağır metaller
Solventler
Bazı plastikler
Her gün yiyerek veya başka şekilde tükettiğimiz ve kullandığımız insan yapımı ürünlerde bulunan kimyasallar
Hayvansal ve bitkisel ürünlerde yoğunlaşan sentetik hormon ve steroidler ersagorganik.com
Bu konuda kontrol mekanizması, ne yazık ki, fevkalade yavaş çalışıyor. Örneğin¸ 1990’lı yıllarda ABD’de üretilen ve ticari amaç için kullanılan 60.000’den fazla kimyasal maddeden sadece ve sadece 300 civarındaki küçük bir bölümü kanser testinden geçirilebilmiştir. Test sonucunda ise bunların yarısından fazlasında kanserojen maddelere rastlanmıştır.
KİMYASALLARLA İLGİLİ YAŞANMIŞ KAZALAR                                                           Doktorum programında,kadının biri su zanedip yağçöz içmiş ne kötüüü.tabiki kimyasal asitli olanı içmiş.ve ömrü boyunca iyileşemeyecekmiş.birkez daha anladımki benim ersağ ürünlerim çok kıymetli.ben kendimi ve ailemi koruduğum,kimyasallarla zehirlemediğim için çok mutluyum.evime marketlerden bombalar getirmiyorum,temizlik ürünü diye çeşitli tuzaklar hazırlyıp sunmuyorum cocuklarıma.ailemin sağlığı benim için çoook değerli ve önemli çünkü...www.ersag.com.tr                                                                                                                      1,5 yasinda minik bir ersağcımız var yurt disindaki ekip arkadaslarimzdan birinin oğlu damlamizi annesi temizlik yaparken kasla goz arasinda bir miktar icivermis. Sonuc mu Urunlerimiz dogallikta bir numara bebegimiz gayet saglikli cok sukur annenin duasi da ustumuzden eksik degil. Bebegimizin ictigi kimyasalli bir urunde olabilirdi ve suan cok farkli bir durumda olabilirdi Allah korusun...      


















Denizli'de 3 yaşındayken yağçöz içmesi sonucu yemek ve soluk borusu yanan 8 yaşındaki Cande Demirbaş, karnına takılan
serumla besleniyor. Demirbaş ailesi, günden güne eriyen çocuklarını ameliyat edecek doktor bulamıyor.
Denizli'nin Üçler beldesinde oturan Candan-Derya Demirbaş çiftinin tek çocukları olan 8 yaşındaki Cande'nin, 5 yıl önce yanlışlıkla yağçöz içmesi sonucu yemek borusu yandı. Yemek borusu yanan Cande Demirbaş'ın İzmir Ege Üniversitesi'nde yapılan ilk ameliyatında, kalın bağırsaktan yemek borusu yapılması için doktorlar harekete geçti, ancak küçük kızın vücudunun tam gelişmemesi sebebiyle ameliyat bir yıl sonraya ertelendi. Tüm gıda ihtiyacını karın bölgesine takılan hortumlarla ve serum yoluyla bu hortumlara gıda verilmesiyle karşılayan Cande için bir yıl sonra aynı hastaneye giden aile, doktorun, "Ekip dağıldığı için bu ameliyatı yapamayız" sözleriyle adeta yıkıldı. Ameliyatı yapacak doktor bulamayan ve kızları günden güne eriyen Candan-Derya Demirbaş çifti, kendilerine yardımcı olacak hastane ve doktor arıyor. İlköğretim Okulu 1. sınıf öğrencisi olan Cande Demirbaş'ın tek isteği ise arkadaşları gibi ağzıyla beslenmek. Okulda aldığı yiyecekleri yiyemediği için arkadaşlarına veren Cande Demirbaş, evdeki oyuncak bebeklerini de serumla besliyor. Odasındaki oyuncak bebeklere serumlar takan, hortumlar bağlayan ve iğneler yapan küçük Cande, tek isteğinin ağzından yemek yemek olduğunu söyledi.
Baba Candan Demirbaş, 2002 yılında kızının yağçöz içmesi sonucu yemek borusunun zarar gördüğünü belirterek, "İzmir Tepecik Hastanesi'nde yapılan incelemelerde yemek ve soluk borusunda delik olduğu ortaya çıktı. Daha sonra Ege Üniversitesi'ne gittik. Burada kalın bağırsaktan bir yemek borusu yapılmak istendi, ancak kızımın vücudu tam gelişmediği için başarılı olunamadı. Bir yıl sonra tekrar yapılması gerekiyordu. Tekrar gittiğimizde doktor, ekibinin olmaması sebebiyle ameliyatı yapamayacağını söyledi. Kızımız günden güne gözümüzün önünde eriyip gidiyor. Bir hastane veya bir doktorun kızımı ameliyat etmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.
Kızının ağzından yemek yiyemediğini söyleyen baba Demirbaş, "Kızım, arkadaşları gibi ağzından yemek yemek istiyor" dedi. Anne Derya Demirbaş ise, kızının bir an önce sağlığına kavuşmasını istediğini belirterek, "En büyük isteği ağzından yemek yemek. Okula gittiğinde yanında para olduğu zaman aldığı yiyecekleri kendisi yemediği için arkadaşlarına veriyor. Bu ameliyatı yapabilecek bir doktor arıyoruz" diye konuştu.
KİMYASAL İÇERİKLERİ    ÜRÜNLER                     SABUNLAR                                                                               
Sıvı sabunlar, bulaşık deterjanları ile şampuan hammaddelerinin orantıları değiştirilmiş halidir. Sabunun sıvılaştırılmışı değildir.

Türkiye ve tüm dünyada zeytinyağlı sabunun en kaliteli sabun olduğu bilinir. Marketlerde ise birçok sabun ambalajının üzerinde "%100 DOĞAL-Zeytinyağlı" ibaresi ve bir de zeytin dalı bulunur. Bu yeterli değildir. Sabunun içinde kimyasal ve sentetik dolgu veya katkı maddesi katılmamış olması da gerekir. Aslında tüm sabunlar, hangi yağdan yapılırsa yapılsın, tabiidir, doğaldır. Basit bir misal verelim: Normalde bir koku açıkta bırakılsa uçar gider. Ama sabun veya şampuanlarda aylarca da kalsa koku gitmez. İşte kokunun uçmayıp kalmasını sağlayan özel kimyasal katkı maddeleri vardır. Bu kimyasal maddenin ise en kolay eriyeninin erime noktası 260 derecedir. Bu malzemeyi vücudunuzdan uzaklaştırmak isterseniz vücudunuza 260 derecelik birkaç yüz kg su dökmeniz icap eder. Ancak bu sayede bu kimyasalın zararlı etkilerini uzaklaştırmış olabilirsiniz. İnsan kemiği ise 230 derecede erir.

Piyasada görmüş olduğunuz rengârenk mis kokulu sabunların en az %85 i hayvansal iç yağından üretilmiştir. Her marka her çeşit sabunu rendeleyipte kullanabilirsiniz.(İçerisinde AKTİF-OKSİJENLİ yazan toz sabunlara dikkat edin ve almayın)                                                                                                                                                                                       BULAŞIK DETERJANLARI

Piyasada satılan bulaşık deterjanlarının çoğunda yüksek düzeyde fosfat ve klor bulunur. Yanlışlıkla yutulursa çok önemli sağlık sorunlarına yol açar. Bu nedenle bulaşıklarınızın çok iyi durulanması gerekir. Düşük düzeyde klor gazları tehlikesiz kabul edilse de bulaşık yıkama süreci boyunca, küçük miktarlarda dışarı verilen klorun etkisiyle oluşan solunum zorluğu, göz yanması, yorgunluk, baş ağrısı gibi semptomlara yol açabilir. Bunun yanında klor, kanalizasyon sistemine karıştığında organiklerle birleşerek son derece tehlikeli bir kimyasal madde olarak bilinen trihalometanı meydana getirir. Klor aynı zamanda kanalizasyon sistemindeki maddeleri parçalama fonksiyonu olan yararlı bakteri ve mikroorganizmaları da çabucak öldürür. Bulaşıklar için kullanılan deterjanların da ana maddeleri petrol kaynaklı ve bu sebeple bakterilerce ayrıştırılıp doğaya tekrar kazandırılamıyor, genellikle de çeşitli kimyasal katkı maddeleri, sentetik esanslar, kokular ve renklendiriliciler içeriyor.                
                           




















SAĞLIĞINIZ İÇİN MUTLAKA OKUYUN

Sağlıklı yaşamak sadece yediğimiz yiyecek ve içeceklere dikkat etmekle mi oluyor?

sadece organik, bitkisel ve doğal gıdalar tüketmeklemi olur? YA BEDENİMİZ, CİLDİMİZ ÇOCUKLARIMIZIN VE SEVDİKLERİMİZİN BEDENLERİ ?
İnsan sadece ağız ve burun yoluyla nefes alan bir varlıkmıdır.?
İşte bu yaşam sağlığımızı ve hayat kalitemizi etkileyen bu soruları kendime soran biri olarak diyorumki: İnsan vücudu deri yoluyla da solunum yapar ve bunuda deri deki gözeneklerin açık olmasıyla yapabilkir. Petro kimya kaynaklı üreetilmiş olan ve içeriğini hiç araştırmadığımız temizlik ve kozmetik ürünlerinin deri deki gözeneklerimizi kapatarak solunumu engellediğini bile bile hala kimyasal ürünler kullanmaya devam etmek niye?.

İşte tam burada kendini doğal temizliğe adamış ERSAĞ firması bu imkanları bize sunmuş. Hemde hep yabancılar yapar ve en iyisini onlar bize sunar dediğimizi bu zaman da hem ürün kalitesi hemde kazanç modelliğiyle beklentilerin üstünde bir kalite ile Türkiyemizin her noktasına hatta Avrupa birliği ne bağlı ülkekere yayılıp ürün kalitesini tüm dünyaya yaymaya devam ediyor.
ŞAMPUANLAR KANSER YAPIYOR
















Ulusal Zehir Bilim Programı Başkanı Linda Birnbaum, “Tek istediğimiz insanların kansere neden olan maddelere maruz kalma oranını azaltmak” dedi. ABD Ulusal Kaynakları Savunma Konseyi görevlisi Jennifer Sass da, “Kimya endüstrisi bugüne kadar bu gerçeği görmemezlikten geldi. Ancak en sonunda hükümetimiz doğru olanı açıkladı. Evlerde, okullarda ve işyerlerinde bulunan bu maddelerin aslında sağlığa zararlı olduğu ortaya çıktı” diye konuştu.
Başağrısı yapıyor

Sağlık Bakanlığı, ayrıca formaldehitin saç bakım ürünlerindeki fazlalığına değindi. Bakanlık geçtiğimiz günlerde ABD’de bir kuaförde Brezilya’da üretilen bir şampuan nedeniyle sağlık problemleri yaşandığını belirtti. Formalheditin tehlikesine örnek gösterilen bu durumda, şampuanı kullananların başağrısı, burun kanaması, mide bulantısıyla hastaneye başvurduğu bildirildi. Amerikan Kimya Konsey Başkanı Cal Dooley ise, “Bu durum tüketicileri korkutacak” dedi. (Milliyet)                  
11Beğen · · ***ABD şampuanların kanser yaptığını belgeledi ***
ABD hükümeti kimya piyasasında yaygın olarak kullanılan formaldehit ve stiren adlı maddeleri kanserojen maddeler listesine ekledi. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, yapı malzemeleri, ev gereçleri ve bazı şampuanlarda bulunduğu iddia edilen formaldehit ile, plastik, lastik ve özellikle sigarada bulunan stiren, insan sağlığını tehdit ettiği gerekçesiyle 240 maddelik listeye girdi. ABD’de bulunan Ulusal Zehir Bilim Programı adlı kurum formalhedit maddesinin lösemi ve geniz kanserine yol açabileceği uyarısını yaptı. Aristolojik asitin ise böbrek hastalığı bulunan insanlarda idrar yolları kanserine neden olabileceği belirtildi.

SAĞLIĞINIZ İÇİN MUTLAKA OKUYUN

Sağlıklı yaşamak sadece yediğimiz yiyecek ve içeceklere dikkat etmekle mi oluyor?

sadece organik, bitkisel ve doğal gıdalar tüketmeklemi olur? YA BEDENİMİZ, CİLDİMİZ ÇOCUKLARIMIZIN VE SEVDİKLERİMİZİN BEDENLERİ ?
İnsan sadece ağız ve burun yoluyla nefes alan bir varlıkmıdır.?
İşte bu yaşam sağlığımızı ve hayat kalitemizi etkileyen bu soruları kendime soran biri olarak diyorumki: İnsan vücudu deri yoluyla da solunum yapar ve bunuda deri deki gözeneklerin açık olmasıyla yapabilkir. Petro kimya kaynaklı üreetilmiş olan ve içeriğini hiç araştırmadığımız temizlik ve kozmetik ürünlerinin deri deki gözeneklerimizi kapatarak solunumu engellediğini bile bile hala kimyasal ürünler kullanmaya devam etmek niye?.

İşte tam burada kendini doğal temizliğe adamış ERSAĞ firması bu imkanları bize sunmuş. Hemde hep yabancılar yapar ve en iyisini onlar bize sunar dediğimizi bu zaman da hem ürün kalitesi hemde kazanç modelliğiyle beklentilerin üstünde bir kalite ile Türkiyemizin her noktasına hatta Avrupa birliği ne bağlı ülkekere yayılıp ürün kalitesini tüm dünyaya yaymaya devam ediyor. ÜYELİK İÇİN LİNK İ TIKLAYIN SPONSOR BİLGİSİ KISMINA 508771 İ GİREREK ÜCRETSİZ ÜYE OLABİLİRSİNİZ http://www.ersag.com.tr/account.asp?mod=myaccount&sub=edit&action=register2&red=
.                                     

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder